Sosyal Fayda kavramı, günümüzde sivil toplum ve toplumsal konularda yapılan çalışmaların artması ile birlikte daha çok kullanılır hale gelmiştir. İnsanların veya toplumun yararına olma durumunu, çoğunlukla “sosyal fayda” olarak tanımlıyoruz.
Dil bilimde bir kural vardır. Her kelimenin yalnızca bir karşılığı vardır ve eş anlamlı olarak kullandığımız kelimeler yakın anlam vermelerine rağmen, aynı anlamı hiçbir zaman vermezler. Bu nedenle, kelimelerin gerçek anlamlarını kavramak için sözlük tanımlarını ve etimolojik köklerini incelemek gerekir. Diğer yandan da dil canlı bir varlık olduğu için, toplumsal algılarla da kelimelerin anlamlarında zamana bağlı olarak kaymalar yaşanabiliyor.
Özellikle fayda denince akla hemen ekonomi ile ilişkili olan marjinal fayda ve marjinal sosyal fayda gibi tanımlamalarda gelmekte. Sosyal ve fayda kelimelerinden oluşan sosyal fayda kavramı ise, ekonomik durumlardan daha çok bize toplum ile ilgili bir şeyleri anlatıyor.
Sosyal kelimesi Türkçe’ye Fransızca’dan girmiş olup, etimolojik kökeni Latince’ye 1400’lü yılların ikinci yarısına dayanmaktadır. O dönemde kullanılan sosyal kelimesi “ev ile ilgili olan, sadakatli” anlamına gelmektedir. 1550’li yıllardan sonra Fransız toplumda “başkaları ile birlikte yaşama” anlamında kullanılmıştır. 1660’lı yıllarda ise “başkaları ile birlikte yaşamaktan hoşlanma, birlikte vakit geçirme” anlamı taşımıştır. 1695 yılında John Locke, eserlerinde ilk kez “insan yaşamının doğal ihtiyaçlarını toplumda korumak” olarak tanımlamıştır. 1873’te ise “güncel toplumda koruma” anlamı oluşmaya başlamıştır.
1718 yılında “sosyal adalet” kavramı dile getirilmeye başlamış, 1785’te “sosyal bilimler” isimlendirilmiş ve 1773’te J.J. Rousseau’nun toplum sözleşmesinde (social contract) genişçe yer bulmuştur. Bundan yaklaşık yüz yıl sonra ise 1899 yılında sosyal mühendislik kavramı gündeme gelmiştir.
Bununla birlikte sosyal kelimesi toplum yapısı ile ilgili olan konularda çokça kullanılmaya başlamış olup, “sosyete düşkünü”, “sosyal hizmet”, “sosyal çalışmacı”, “sosyal içici” ve “sosyal güvenlik” gibi kavramlar Avrupa’da yaygınlaşmaya başlamıştır.
1971 yılında “sosyal ağ”, 1984 yılında “sosyal ağ kurma” hayatımıza girmiş, 2008 yılında ise sosyal medya hayatımızın vazgeçilmezi haline gelmiştir. TDK’da tanımlandığına göre ise sosyal kelimesinin anlamı, toplumsal ve toplumla ilgili olan demektir.
Fayda kelimesinin kökeni ise Türkçe’ye Arapça’dan geçmiştir. Türkçe yakın anlamlısı olarak kullanılan kelimeler ise “kar” ve “çare” kelimeleridir. İngilizce karşılığında ise “benefit” kelimesi çevirisi olmakla birlikte, sosyal fayda karşılığı olarak “social good” ve “social benefit” kullanılmaktadır.
İngilizce olan “benefit” kelimesinin etimolojik kökeni 1350 yıllarına kadar gitmektedir. Benefit / fayda kelimesinin anlamı çıkar, elde edilen yarar, avantajına olma, iyilik ve iyi kazanımı olarak açıklanır.
Bu bakış açısı ve tanımlar doğrultusunda, sosyal fayda toplum yararına olan hemen hemen her konuyu içermektedir. Toplumsal kazanım sağlayan, toplum için iyi olan, toplum için yararlı olan konuları sosyal fayda içeren konular olarak özetleyebiliriz. Burada önemli bir husus vardır ki, sosyal fayda olarak tanımlanan bir konunun farklı bir grup, kitle, çevre için olumsuzluk taşımaması önemlidir. Aksi halde sosyal fayda kavramının da içerisini yeterince dolduramamış oluruz.
Buradan hareketle Sosyal Fayda Ajansı, özel sektör, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının önemli bir paydaşı olarak, toplum yararına çıktıları ve etkileri olacak eğitim ve danışmanlık faaliyetlerini yürüterek, farklı sosyal program ve sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmek üzere hizmetler sunmaktadır.
Kaynaklar: